Sürecin Aktörleri
MÜZAKERE SÜRECİNDEKİ TEMEL AKTÖRLER
Müzakere sürecinde temel aktörler olarak AB kurumları, üye ülkeler ve aday ülkeler birbiriyle etkileşen ve birbirini tamamlayan rol ve görevler üstlenmekte, siyasi ve stratejik temel kararlar üye ve aday ülkelerin dışişleri bakanlarından oluşan Hükümetlerarası Konferans bünyesinde alınmaktadır.
Avrupa Komisyonu, tüm müzakere süreci boyunca aday ülkelerle ilişkilerin yürütülmesi, tarama sürecinin aday ülke bürokratları ile gerçekleştirilmesi, Katılım Ortaklığı Belgelerinin hazırlanması, Konsey için gerekli belgelerin temin edilmesi, müzakerelerle ilgili teknik konuların koordinasyonu ve gerekli hukuki düzenlemelerin hazırlanmasından sorumludur. Komisyon, aday ülkelerle süreç boyunca gerekli hallerde resmi olmayan temaslar kurarak müktesebatın uygulanmasını kolaylaştırıcı tavsiyelerde bulunmaktadır. Komisyon ayrıca aday ülkelerle üye ülkeler arasında bir köprü rolü oynayarak, genellikle aday ülkelerin taleplerinin karşılanması ve çıkarlarının korunması yönünde üye ülkelerle görüşmelerde bulunmaktadır. Müzakerelerin perde arkası, büyük ölçüde Komisyon tarafından yürütülmekte, Komisyon ikili toplantılar, yazışmalar ve belgelerin transferi yoluyla aday ve üye ülkeler arasında mutabakatı sağlama yönünde yoğun çaba harcamakta, böylelikle Brüksel’de, tartışılacak konuları asgariye indirmektedir.
Komisyon’un süreçteki temel işlevlerinden biri de, aday ülkelerin pozisyon belgelerine karşılık Dönem Başkanlığı’nın da katkıları ile taslak AB pozisyon belgelerini hazırlamaktır. Komisyon ayrıca, her yıl Konsey’e sunduğu ilerleme raporları aracılığı ile aday ülkelerin uyum sürecindeki gelişimini ve müzakerelerde ortaya koydukları taahhütlerin hayata geçirilip geçirilmediğini değerlendirmektedir.
AB Konseyi ve Hükümetlerarası Konferans (HAK): Katılım müzakereleri, çok taraflı, iki taraflı ve hükümetlerarası olarak tanımlanacak karmaşık bir yapıya sahiptir. Müzakereler hem AB’ye üye ülkeler ile aday ülke arasında gerçekleştirildiği için hükümetlerarası, hem de aday ülke ile Birlik arasında yürütüldüğü için iki taraflı bir yapı sergilemektedir. Çok taraflı görüşmeler ise, sadece tarama aşamasının başlangıcında Komisyon’un tüm aday ülkeleri AB müktesebatı ile ilgili olarak bilgilendirdiği toplantılarda gerçekleştirilmekte, bu bilgilendirmenin ardından tarama Komisyon ve tek tek aday ülkeler arasında sürdürülmektedir.
Müzakereler iki seviyede yürütülmektedir. Müzakere kararının alınmasını takiben her aday ülke için bir Hükümetlerarası Konferans oluşturulmaktadır. Üye ve aday ülkelerden dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleşen Hükümetlerarası Konferanslarda temel pozisyonlar ve stratejiler ortaya koyulmakta, siyasi konular ele alınmaktadır. Teknik düzeyde yürütülen esas müzakereler ise, AB Daimi Temsilcileri (COREPER) ve aday ülke baş müzakerecisi başkanlığındaki müzakere heyetleri arasında yapılmaktadır.
Genişlemeye ilişkin tüm konuların ele alındığı ve karara bağlandığı bir platform niteliği taşıyan HAK, müzakere aşamasında aday ülke ve üye ülkeler arasındaki siyasi diyaloğun temel aracıdır. Bu bağlamda, aday ülke ve üye ülkeler müzakerelere ilişkin görüş ve sorunlarını dile getirerek tartışma fırsatı bulmaktadır. HAK, doğası gereği, toplam katılımcı sayısı kadar görüşün gündeme getirilebildiği çok sesli bir platform olduğundan genellikle oldukça zorlu geçmektedir. Diğer bir ifadeyle, sürece ilişkin her türlü hususun dile getirildiği müzakerelerin siyasi boyutu HAK’ta gerçekleşmektedir.
HAK, tarama sürecinin başlatılması, hangi konu başlıklarında müzakerelerin açılacağı, hangilerinin geçici olarak kapatılacağı gibi temel konulara ilişkin karar vermektedir. Söz konusu kararlar, oybirliği ile alınmaktadır.
Komisyon’un hazırladığı üye ülkelerin ortak taslak pozisyonları ise, Konsey’e bağlı olarak oluşturulan Genişleme Grubu’nda tartışılmakta ve son şekli verilerek Konsey tarafından onaylanmaktadır. Konsey Dönem Başkanlığı’nı üstlenen ülke dışişleri bakanı veya daimi temsilcisi seviyesinde müzakere başkanlığını yürütmekte, Konsey Sekreteryası da müzakerelerin sekreterya hizmetlerini üstlenmektedir.
Avrupa Parlamentosu, müzakereler süresince aday ülkeler için hazırladığı raporlarla tutum belirlemek ve görüş bildirmek suretiyle sürece katılmaktadır. AB bütçesinin onaylanmasında yetkili oluşu nedeniyle genişlemenin mali boyutunda önemli söz sahibi olan Avrupa Parlamentosu, son aşamada basit çoğunluk oylama sistemi ile Katılım Antlaşması’nı onaylamaktadır. Bu nedenle Komisyon, Parlamento’yu müzakerelerin tüm aşamaları hakkında bilgilendirerek süreci yakından takip etmesini sağlamaktadır.
Üye ülkeler, sürece ilişkin siyasi düzeydeki temel kararların alındığı Hükümetlerarası Konferans’ta dışişleri bakanları, teknik müzakerelerde ise AB nezdindeki daimi temsilcileri tarafından temsil edilmektedir. Genişlemeden ve müzakere sürecinden sorumlu kendilerine özgü iç yapılanmalar oluşturan üye ülkeler, her müktesebat başlığında kendi pozisyonlarının belirlenmesi yönünde çalışmalar yapmakta, taslak pozisyonların oluşturulması aşamasında muhalefet partileri, yerel yönetimler, sosyal taraflar ve sivil toplum kuruluşları ile istişarede bulunarak müzakere pozisyonlarına nihai halini vermekte, ve görüşlerini Brüksel’deki daimi temsilcileri kanalıyla sürece yansıtmaktadır. Komisyon’un önerileri temelinde oluşturulan ve üye ülkelerin katkılarıyla şekillendirilen ortak pozisyonlar, üye devletlerin dışişleri bakanlarından oluşan AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi’nde oybirliği ile kabul edilmektedir. Müzakerelerin açılması ve kapanması gibi temel siyasi kararları oybirliği ile alan Hükümetlerarası Konferans aracılığıyla süreçte kritik bir rol üstlenen üye ülkeler nihai aşamada Katılım Antlaşması’nı imzalamaktadır.
Üye devletlerin ulusal parlamentoları ise, kurdukları komiteler aracılığı ile genişleme sürecini yakından izlemekte ve hazırlanan raporlarla sürece dahil olmakta, müzakerelerin tamamlanmasını takiben hazırlanan ve Avrupa Parlamentosu ile Konsey’in onayını alan Katılım Antlaşması’nı onaylamaktadır.
« önceki Sayfa: 1 sonraki »
|
|