Güncel Gelişmeler
“BÖLGESEL POLİTİKALAR VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU” BAŞLIKLI 22’NCİ FASIL, 5 KASIM 2013 TARİHİNDE BRÜKSEL’DE TÜRKİYE İLE AB ARASINDA YAPILAN HÜKÜMETLERARASI KATILIM KONFERANSI’NDA MÜZAKERELERE AÇILDI
“Bölgesel Politikalar ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” başlıklı 22’nci fasıl, 5 Kasım 2013 tarihinde Brüksel’de Türkiye ile AB arasında yapılan Hükümetlerarası Katılım Konferansı’nda müzakerelere açıldı. Hükümetlerarası Katılım Konferansı’nda Türkiye’yi AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Kalkınma BakanıCevdet Yılmaz temsil ederken, Konferansa AB Dönem Başkanı Litvanya’nın Dışişleri Bakanı Linas Linkeviciusbaşkanlık etti. Konferansa Avrupa Komisyonu’nu temsilen Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle katıldı. AB’ye üye devletlerde ve bu devletlerde yer alan çeşitli bölgeler arasında çeşitli nedenlerden dolayı oluşan sosyo-ekonomik farklılıkların azaltılmasını hedefleyen AB Bölgesel Politikası, AB’nin bölgeleri arasında bulunan imkân ve gelir farklılıkları gibi çeşitli farklılıkların tespiti, gelişmişlik düzeyi bakımından geri kalan bölgelerin diğer bölgelerle arasındaki farkın azaltılması ve ileri gelişmişlik düzeyini yakalaması, böylelikle, sosyo-ekonomik uyum ve entegrasyonu sağlamak gibi birçok amacı hedefliyor. Müzakere sürecinde 22’nci fasıl belirgin bir müktesebata sahip olmamakla birlikte, ulusal mevzuat haline getirilmesi gerekmeyen çerçeve ve uygulama tüzükleri mevcut. Bunlar; Uyum Fonu, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu, Avrupa Sosyal Fonu, bu fonlara ilişkin Genel Hükümler, AB Yerel İşbirliği Avrupa Gruplaşması, IPA ve IPA Uygulama Tüzüğü’nü kapsıyor. 22’nci fasılda müzakere edilen başlıca konular ise başta yasal ve kurumsal çerçeve ile idari kapasitenin artırılması olmakla birlikte, bölgelerin belirlenmesi, planlama ve programlama, proje uygulama ve yönetme, izleme, kontrol ve değerlendirme konularını da içermekte. 5 Kasım 2013 tarihinde gerçekleşen Hükümetlerarası Katılım Konferansı’nın ardından, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte faslın açılması vesilesiyle AB tarafı ile gerçekleştirilen ortak basın toplantısına katıldı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “gecikmiş bir olumlu adım” olan 22’nci faslın açılmasının, Türkiye’ye çok önemli yansımaları olacağını belirterek, Türkiye-AB ilişkilerinde önemli bir miladın yaşandığını ifade etti. Türkiye’nin üyeliğiyle AB’nin “kıtasal bir barış projesinden küresel barış projesine” dönüşeceğini vurgulayan Bağış, bölgesel politika faslının açılmasını takiben, yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının önündeki siyasi engellerin de kaldırılması çağrısında bulundu. Konferansın ardından açıklama yapan Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle, 22’nci fasılla birlikte toplam 14 faslın açılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye’nin AB’nin önemli bir ortağı olduğunu belirtti ve AB ile müzakere sürecinin Türkiye’deki reformları etkileyen en önemli faktör olduğunun altını çizdi. Türkiye-AB arasındaki bağlılığın daha da güçlendirilerek iyi ilişkilerin devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayan Füle, AB’nin 23 ve 24’üncü fasılların açılmasına ilişkin koşullarını yakın bir süre içerisinde kararlaştırıp bu fasılların çok geçmeden müzakerelere açılmasını umduğunu belirtti. Yapılan Katılım Konferansı’nın Türkiye’nin reform çalışmalarına doğrudan ve olumlu bir şekilde etki edeceğini savunan Füle, bu olumlu gelişmenin devam ettirilmesi için Türkiye’nin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi ve gerekli çabayı göstermesi gerektiğini belirtti. Füle ayrıca, müzakere süreciyle doğrudan ilişkili olmasa da, 22’nci faslın açılmasının, Türkiye’nin Geri kabul Anlaşması’nı imzalaması ve Vize Diyaloğu’nun başlatılması açısından yapıcı bir unsur olmasını temenni etti. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı 22’nci faslın açılmasına ilişkin olarak, 3 yıllık bir aradan sonra bir faslın müzakereye açılmasının bu sürecin canlandırılması açısından önemli bir “ilk” adım olduğunu belirterek, “ülkemizin katılım müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesini teminen siyasi saiklerle engellenen fasıllar üzerindeki blokajların da bir an evvel kaldırılarak diğer tüm fasılların açılması başlıca beklentimizdir” açıklamasında bulundu.
ŠTEFAN FÜLE VE EGEMEN BAĞIŞ TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİK SÜRECİNİN TIKANDIĞI İDDİALARI HAKKINDA AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle, EurActiv Haber Sitesi ile gerçekleştirdiği röportajda genişlemenin Avrupa Birliği’nin doğasında olduğunu belirterek, Avrupa Birliği’nin varlığına altı üye ülkeyle başladığını ve bugün 27 üyeli bir Birlik’e dönüştüğünü hatırlattı. Genişleme sürecinin yavaşladığını kabul eden Füle, sürece ivme kazandırmak için daha fazla çaba ve yaratıcılığa ihtiyaç bulunduğunu da sözlerine ekledi. AB'ye üye olmak isteyen dokuz aday ülke bulunduğunu kaydeden Füle, söz konusu aday ülkelerin varlığını da AB'ye duyulan güvenin en önemli kanıtı olarak değerlendirdi. Füle, Türkiye'nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) AB dönem başkanlığını tanımama kararıyla ilgili görüşlerinin arkasında olduğunu ve Türkiye'ye, AB'nin temel kurumlarından birini boykot etmeme çağrısında bulunduklarını vurguladı. GKRY Dönem Başkanlığı ile ilgili yaşanan olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin AB kurumlarıyla ilişkileri sürdürdüğünün de altını çizen Füle, Pozitif Gündem sürecinin devam edeceğine olan inancını da ifade etti. Füle, Pozitif Gündemin esasen ilişkilerde yeni bir felsefe olduğunu, müzakere sürecinin yerini almak ya da ona paralel bir sistem tesis etmeyi amaçlamadığını ve genişleme sürecini normal hızına taşıyacak bir köprü bulmayı hedeflediğini de dile getirdi. Türkiye ile 30 Haziran 2010 tarihinden bu yana yeni bir fasıl açılmamasının tüm süreç üzerinde olumsuz bir etkisi bulunduğunu ifade eden Komisyon üyesi, hem pozitif gündem, hem de vize muafiyeti görüşmelerinin yararlı olacağını dile getirdi. Avrupa Komisyonu Üyesi Füle’nin açıklamalarına paralel nitelikte bir beyanatta bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Türkiye’nin AB üyeliği yönündeki kararlılığının artarak devam ettiğini ifade etti. Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği ekonomik başarıların aslında AB'ye mesaj olduğunun altını çizen Bağış, Türkiye'nin AB'de hak ettiği onurlu yeri alması gerektiğini ve alacağını vurguladı. AB Bakanı Bağış, AB’yi Türkiye'nin reform süreci olarak gördüğünü kaydederek, son yıllarda yapılan reformlar sayesinde Türkiye'nin uluslararası alanda çok daha saygın bir ülke haline geldiğini söyledi. Egemen Bağış, Türk halkının her zaman reform sürecinin arkasında durduğunu ifade ederek yapılan reformların yalnızca kağıt üzerinde kalmayarak kamuoyu tarafından da benimsendiğinin altını çizdi. Özellikle GKRY Dönem Başkanlığı’nın başlamasından sonra AB sürecinin rafa kaldırıldığı iddialarının arttığına dikkat çeken Bakan Bağış, söz konusu iddialara rağmen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak reform konusunda her zamankinden daha kararlı olduklarını da sözlerine ekledi.
TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNDEKİ SON GELİŞMELER
TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİNDEKİ SON GELİŞMELER
« önceki Sayfa: 1 sonraki »
|
|